Giriş Yapın / Takip Edin

22 Nisan 2016 Cuma

Allah'a İbadet için Yaratılmak



              Allah'a İbadet için Yaratılmak


Kendisine sayısız nimetler verilen,yerde ve gökte ne varsa hepsi hizmetine sunulan insan, Allah'a ibadet için yaratılmıştır.

اَلَمْ تَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ وَاَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةًۜ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللّٰهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُن۪يرٍ
Lokman Suresi 20

وَاٰتٰيكُمْ مِنْ كُلِّ مَا سَاَلْتُمُوهُۜ وَاِنْ تَعُدُّوا نِعْمَتَ اللّٰهِ لَا تُحْصُوهَاۜ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَظَلُومٌ كَفَّارٌ۟
İbrahim Suresi 34

Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. anlamındaki ayet bir gerçeği ifade etmektedir.
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ
Zariyat Suresi 56

İnsanın yaratılış gayesi olan "İbadet" görevini ifa edebilme için her şeyden önce ima etmesi gerekir. Allah insanı dünya hayatında imtihana tabi tuttuğu için iman edip etmemeyi insanın iradesine bırakmıştır.
اَلَّذ۪ي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاًۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْغَفُورُۙ
Mülk Suresi 2

Ey Peygamberim! De ki: Hak kuran Rabbinizden gelmiştir. Artık dileyen iman etsin, anlamındaki ayette olduğu gibi bir çok ayette yüce Allah insana inanma özgürlüğü vermiştir. Allah, iman veya inkar etme konusunda insanların serbest bırakmakla birlikte onlara ısrarla iman etmelerini emretmiştir.
وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَلْيَكْفُرْۙ اِنَّٓا اَعْتَدْنَا لِلظَّالِم۪ينَ نَاراًۙ اَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَاۜ وَاِنْ يَسْتَغ۪يثُوا يُغَاثُوا بِمَٓاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَۜ بِئْسَ الشَّرَابُۜ وَسَٓاءَتْ مُرْتَفَقاً
Kehf Suresi 29

Ey iman edenler! Allah'a elçisine ve elçisine indirilen kitaba ve daha önce indirdiği kitaplara iman edin.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَالْكِتَابِ الَّذ۪ي نَزَّلَ عَلٰى رَسُولِه۪ وَالْكِتَابِ الَّـذ۪ٓي اَنْزَلَ مِنْ قَبْلُۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَكُتُبِه۪ وَرُسُلِه۪ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً بَع۪يداً
Nisa Suresi 136




Yüce Allah "İman edin" emri ile yetinmemiş pek çok ayeti kerimede iman edenlere mükafata, inkar edenlere ise ceza olduğunu bildirerek iman etmeye teşvik etmiş inkar etmekten sakındırmıştır.

Müminleri imana sevk eden ve onlara imanı sevdiren yüce Allah'tır. Allah'ın izni olmadan kimse iman edemez. Ancak akıllarını kullanmayanlar iman etmezler, azabı ve rezilliği onlar hak ederler.

يَمُنُّونَ عَلَيْكَ اَنْ اَسْلَمُواۜ قُلْ لَا تَمُنُّوا عَلَيَّ اِسْلَامَكُمْۚ بَلِ اللّٰهُ يَمُنُّ عَلَيْكُمْ اَنْ هَدٰيكُمْ لِلْا۪يمَانِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
Hucurat Suresi 17

Kullarının imanına imkanına muhtaç olmamakla birlikte yüce Allah onların küfre düşmelerine razı olmaz, aksine iman edip şükretmelerinden hoşnut olur.

اِنْ تَكْفُرُوا فَاِنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ عَنْكُمْ وَلَا يَرْضٰى لِعِبَادِهِ الْكُفْرَۚ وَاِنْ تَشْكُرُوا يَرْضَهُ۬ لَكُمْۜ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰىۜ ثُمَّ اِلٰى رَبِّكُمْ مَرْجِعُكُمْ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَۜ اِنَّهُ عَل۪يمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِZümer Suresi 7

Eğer inkar ederseniz şüphesizki Allah sizin iman etmenize Muhataç değildir. Ama kullarının inkar etmesine razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin için buna razı olur. Hiçbir günahkar başka bir günahkarın yükünü yüklenmez. Sonra dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O da size yaptıklarınızı haber verir. Çünkü O göğüslerin özünü ( Kalplerde Olanı ) hakkıyla bilir.



"İman" sözlükte; tasdik etmek, bir şeyin doğru olduğunu söylemek ve onu doğru olarak kabul etmek, güvenmek, inanmak, boyun eğmek ve güven vermek anlamına gelir. Din ıstılahında ise Allah'a ve Peygamberimiz Hz. Muhammet (a.s.v)'ın Allah tarafından haber verdiği kesin olarak belli olan şeylerin doğru olduğuna tereddütsüz inanmak, bunların hak ve doğru olduğunu içinden şüphesiz tasdik ve itiraf etmek anlamında olup "küfür" kelimesinin zıddıdır.


Abdurrahman Kasım TÖK

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler..

Mü'minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O'nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur. (Hadis-i Serif)
T.C Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB)
CORPORATİON © 2016 İSLAM AKAİD